Astrolojide uluslar da insanlar gibi bir doğum haritasına sahiptir. Buna Mundane (dünya) astrolojisi denir. Bir ülkenin kuruluş anı, liderlerinin haritası, gezegen döngüleri gibi unsurlar üzerinden o ülkenin kaderi, eğilimleri, travmaları ve başarıları okunabilir.
🇹🇷 Türkiye’nin Haritasında Ay: İkizler ve Ardra’nın Gölgesinde
Türkiye’nin Vedik astrolojiye göre kabul edilen doğum haritasında Ay burcu İkizler, nakşatrası ise Ardra'dır. Bu yerleşim, ülkenin kolektif zihinsel yapısını, duygusal reflekslerini ve halkın genel psikolojisini anlamak açısından oldukça önemlidir.
İkizler burcu, meraklı, zeki, değişken ve iletişime açık bir yapı sunar. Türkiye gibi kültürel olarak çok katmanlı bir ülke için bu, çok sesliliğe yatkınlık anlamına gelir.
Ancak İkizler aynı zamanda istikrarsızlık, sürekli değişim ve zihinsel kutuplaşma da getirebilir.
Ay’ın yer aldığı Ardra nakşatrası, yöneticisi Rahu olan derin ve dönüştürücü bir yıldızdır. Ardra, Sanskritçede "gözyaşı" anlamına gelir. Bu nakşatra genellikle kaotik süreçler, yıkım sonrası yeniden yapılanma, travmalarla yüzleşme ve güçlü dönüşümlerle ilişkilidir.
Bu bağlamda:
- Türk halkının kolektif hafızasında ağır geçmişler, duygusal fırtınalar ve zaman zaman kendi içinde çatışma temaları belirgindir.
- Milliyetçilik duygusu, burada sadece aidiyet arayışı değil, tarihsel acıların üzerine kurulmuş bir güvenlik arayışı da olabilir.
- Bu yerleşim, halkı hem iletişime açık, hem de zaman zaman keskin kutuplaşmalara eğilimli yapabilir.
Dolayısıyla Türkiye'nin milliyetçilik eğilimini sadece dışsal bir ideolojik tercih değil, aynı zamanda Ardra'nın karmik temasıyla yoğrulmuş bir içsel ihtiyaç olarak da okuyabiliriz: “Dağılmaktan korktuğum için bir arada sıkıca tutunuyorum.”
Ama bu aynı zamanda şu soruyu da beraberinde getirir: Bir arada olmak için korkuya mı ihtiyacımız var, yoksa bilinçli bir birlik duygusuna mı?
Gezegenler Üzerinden Kolektif Ruh Halleri
Bazı gezegen transitleri ve döngüleri, kolektif bilinçte milliyetçilik dalgalarını tetikleyebilir:
Satürn ve Plüton Kavuşumları
2020’de yaşanan Satürn-Plüton kavuşumu gibi sert döngüler, ulusların sınırlarını daha çok korumaya yöneltti. Bu, pandeminin tetiklediği bir fiziksel kapanmaydı ama psikolojik olarak da “biz bize yeteriz” refleksini güçlendirdi.
Rahu-Ketu Aksı
Rahu ve Ketu’nun dünya haritasındaki pozisyonları, kitlesel yönelimleri ve kolektif karmik sınavları gösterir.
Rahu’nun ateş gruplarına (Koç, Aslan, Yay) geçtiği dönemlerde milliyetçilik, savunmacılık ve “vatan” temaları yükselir.
Ketu’nun hava burçlarında (Terazi, Kova, İkizler) olması ise, evrensel değerlerden kopuşa, iletişimsel kutuplaşmalara işaret eder.
Ruhsal Gelişimde Milliyetçiliğin Aşılması Zorunlu mu?
Birçok öğretiye göre evet.
Örneğin Vedik sistemde Atmakaraka gezegen - yani ruhun bu hayattaki sınavını belirleyen unsur- 3., 4., 9. gibi kimlik, aile ve inanç evlerine yerleştiğinde kişi bu yaşamda köklerinden özgürleşmeyi öğrenmek zorundadır.
Bu, illaki “vatandan kopmak” değil, o kavramı daha geniş bir bilince dönüştürmektir.
"Ben Türküm" demek bir tanım olabilir. Ama "ben insanım" dediğinde o tanım artık ayıran değil, kapsayan bir hal alır.
Son Söz Yerine: Kimliğimiz mi, Bilincimiz mi?
Astrolojide yükselen burç kimliğimizi, Ay duygularımızı, Güneş ise bilincimizi anlatır.
Milliyetçilik, çoğu zaman Ay’ın karanlık tarafında büyür: aidiyet arzusu, korku, geçmişe bağlılık.
Ama ruh, Güneş’le uyanır.
Ve Güneş, hiçbir millete ait değildir.
O herkese aynı mesafededir.
Ve belki de asıl aydınlanma, bu evrenselliği içselleştirebildiğimizde başlar.
Sevgiyle,
Kübra Gül
